“Karanlığın en yoğun olduğu an, aydınlığa en yakın olan zamandır.”

Bunun en güçlü delili 15 Temmuz gecesiydi. O gece sadece onun ‘Ye’se kapılmayın ümitvar olun.’ diye savunduğu gençler değil, toplumun tüm kesimleri tek vücut olmuştu. Şimdi ilmek ilmek ördükleri bu diriliği muhafaza etme zamanıydı. Kolay olmayacaktı elbette. Başarı hikâyelerinin çoğunda söylendiği gibi; zirvede kalabilmek oraya çıkmaktan daha zordu. İşlerini kolaylaştıran en önemli avantajları geçmişten ders çıkarıp gizliliklerini muhafaza etmeleriydi. Böyle düşündüğü anlarda hep yaptığı şeyi yapmaktan kendini alamadı. Güldü. Çünkü onların gizlilikleri bile deliceydi.

Binlerce yıldır üzerinde oynanan oyun kalmayan bu kadim topraklarda İhtiyarlar, kanlarının son damlasına kadar bekanın peşinde koşacaklardı.

Çini sanatçısı Saim Kolhan’ın motiflerdeki titizliğiyle, güncel dünya siyaseti üzerinden kurguladığı bu gerçeküstü hikâyede, güç odakları arasında bir savaş başlatıyor. Sıradışı karakterleri, ustaca bir araya getirilmiş olay örgüsü ve merak uyandıran anlatımıyla sürükleyici bir hikâye okuyucusuyla buluşmayı bekliyor.