“Ekrana dogru çekildigimi hissettim. Sanki milyonlarca pikselin içinden süzülüp karsi tarafa geçecektim.”Hem deli, hem dâhi oyun tasarimcisi bir dayi, patent heyeti tarafindan anlasilamadigi için yasaklanan bir bilgisayar oyunu, pesi sira ortadan kaybolan denekler, çalinan bes yüz yillik oymali çerçeveli bir resim ve yasamla ölüm arasinda varliklarini sürdürenlerin siginagi Ara Âlem’den gelen Canan…Tarlakoz’a izini kaybettirip kaybettirmedigini düsünerek kafasini dagitmaya çalisan Canan, gecenin geç bir saatinde internet kafeye girmekte olan Aziz ve Oya’yi takibe alir. Bu tuhaf bulusmayi kendince yorumlamaya çalisirken, kisa bir süre sonra iki arkadasin yasak bir isin pesinde olduklarini anlar. Oya, dayisinin hazirladigi ama dagitima sunulmasina onay alamadigi bir bilgisayar oyununu denemek için sabirsizlanmaktadir. Oysa Aziz oyunu deneme konusunda kararsizdir. Peki, Kendal’in kimligi belirsiz kisiler tarafindan çalindigi düsünülen tablosunun internet kafede ne isi vardir?..Her kitabinda okurlarini sasirtmayi basaran bol ödüllü yazar Miyase Sertbarut, geceleri saat üç buçukta uyanip yazdigi ve üç kitaplik bir gerilim serisi olarak tasarladigi “Ara Âlem” dizisinin ikinci halkasinda, okurlarini, hiç de yabancisi olmadiklari oyun labirentlerinde maceranin hazziyla ilerletirken, “Ne yapiyorum? Neden?” gibi sorular sordurtuyor.Kaan Demirçelik’in özgün çizimleriyle renk kattigi Ara Âlem 2 – Yasak Oyun, bilgisayar oyunlarinin anlamsiz, vahsi hedeflerine dikkat çekerken gerçek hayatta var olan yasatma, yardimlasma, özveri gibi degerlerin yerine neler konuldugunu gösteriyor. Unutmayin, bazi oyunlar kalple, bazi oyunlar akilla oynanir. Yasak Oyun akilla kalbin çarpistigi noktadir.(Tanitim Bülteninden)Ciltli: