Üstelik bu kişi; kısa boylu, kısa bacaklı, küçük parmaklı, minik burunlu son derece sevimli, ilgiye ve sevgiye muhtaç ama bir o kadarda dik başlı ve inatçıysa. Üstelik sizin peşinde koştuğunuz para ve zamana hiç önem vermiyor; markalarla, eşyalarla ve giysilerle hiç işi olmuyorsa. Çoğu zaman pek de anlam veremediğiniz şekilde tuhaf sesler çıkararak, garip hayali oyunlar oynuyorsa, hatta yeni keşifler yapmak için varını yoğunu ortaya koyuyor ve ısrarcı oluyorsa. Bir de üstüne üstlük doğru bildiklerini söylemekten çekinmiyor ve sizi şaşırtacak düzeyde açık sözlüyse…
Bunlarla birlikte bir de yetişkinler için dizayn edilmiş bu dünyada kendine yer edinmeye, varlığını kanıtlamaya çalışıyorsa işte o zaman çocuğunuzu anlamadan iletişim kurmaya çalışmamız oldukça zor olacaktır.
Bu sebeple biz yetişkinlerin çocuğumuzun gözünden dünyaya bakabilmesi, çocuğumuzun bakış açısını ve değerlerini öğrenmemiz, onu tanımamız ve bizden ne istediğinin farkında olmamız; yani onu ANLAMANIZ oldukça önemlidir. Ancak o zaman yaşanan birliktelik; çocuk için de, anne-baba içinde, doğal, yapıcı ve keyifli olmaya başlayacaktır.
Çocuğunuzun gözünden dünyaya bakabilmek, çocuğunuzun bakış açısını öğrenmek sonuç olarak onu ANLAMAK hiç de zor değil, aksine oldukça eğlenceli ve heyecanlı.
Peki, bunu nasıl yapacağınızı öğrenmek istiyor musunuz? O zaman hemen kitabın sayfalarını çevirmeye başlayın…