Romandan seyahat güncesine, tiyatro oyunundan siire kadar birçok farkli türde eserler vermis olan Hans Christian Andersen’i dünya çapinda üne kavusturan masal ve hikâyeleri olmustur. Toplamda 156 adet olan bu masal ve hikâyeler ilkin 1835’te Çocuklar için Masallar adiyla basilmis ve 1842’ye kadar alti cilde ulasmistir; bu eseri Yeni Masallar adinda yeni bir seri takip etmistir Bu durum günümüzde çocuk edebiyatinin en büyük isimlerinden biri olarak sayilan Andersen’in yerini ve önemini anlamak adina dikkat etmemiz gereken bir noktadir. Zira Andersen kendisinden önce gelenler gibi sözlü gelenege ait olan halk masallarini tarihsel ve antropolojik çalismalar adina derleyip yazili olarak kayitlara geçirmek yerine masal ve hikâyeleri kendi yazmistir.Çocukken kendisine anlatilan masallar en büyük esin kaynagi olsa da, onun yazdigi masal ve hikâyelerde gerçekçilik agir basmaktadir. Günlük yasama dair yaptigi gözlemler, yasanmis olaylara yaptigi göndermeler, gerek mekân gerekse karakter seçimi ile gerçekçiligi hiç elden birakmamis ve bunu kuguya dönüsen prens ve prensesler, canlanan oyuncaklar, denizkizlari gibi fantastik ögelerle mükemmel bir sekilde harmanlamistir. Hiciv, ironi ve mizah ile bezenen, kimi zaman bir romani andiran, kimi zaman ise masalin içinde masal anlatan bu eserler hikâyecilige evrensel bir biçim kazandirmis ve edebiyatla iç içe geçirdigi bu türü zenginlestirmistir. Kullandigi basit dil, yalin anlatim, dogrudan hitap tarzi, kisa ve özlü cümleler ile okurla samimi bir iliski yakalayan Andersen tüm dikkatleri üzerine çekmis ve kalici bir basari elde etmistir.Bazi masal ve hikâyelerinin otobiyografik ögeler tasidigi da bilinmektedir. Örnegin Kibritçi Kiz, küçüklügünde dilendirilmeye zorlanan ve kimi zaman yiyecek yemegi bile olmadan sokaklara terk edilen büyükannesinin çektigi sefalete bir agit niteligindedir. Çirkin Ördek Yavrusu’nun ise küçükken gerek görünüsü gerekse basarisizliklari yüzünden dislanan Andersen’in geç kabul gören dehasina bir gönderme oldugu kabul edilir. Masal ve hikâyelerin egitici ve ögretici bir yani da vardir. Ida’nin Çiçekleri’nde doga, Cennet Bahçesi’nde cografya, birçok yerde adi geçen Danimarkali Holgar gibi kahramanlarla tarih, Holberg gibi yazarlarla edebiyat Knidos Afroditi gibi eserlerle sanat ve kültür hakkinda çocuklari bilgilendirmeyi amaçlamistir. Kadin, çocuk, engelli, yoksul gibi ana karakterler üzerinden Andersen, Kilise hiyerarsisiyle, bürokratik açmazlarla, soylulukla, servet sahibi olmakla alay edip onlari yermis ve kadin-erkek iliskileri, sinif farklari, toplumsal dislanma gibi güncelliginden hiçbir sey kaybetmemis olan sorunlara egilerek mevcut düzeni elestirmistir. Yüzden fazla dile çevrilmis olan, tiyatroya, müzikal komedilere, çizgi filmlere uyarlanan, dünya çocuk edebiyatinin bu vazgeçilmez eserini eksiksiz olarak sizlere sunmaktan gurur duyariz.