H. G. Wells’in 74 yaşında yazdığı, ütopyacı son eseri olan Ağrı Dağı Yolcusu Kalmasın, Tanrı’nın yeryüzüne yollayacağı yeni bir “tufan” için kendisine yeni bir Nuh arayışını anlatır.
Tanrı, bu iş için gönülsüz olan Nuh Lammock’ı ikna etmeye çalışırken Nuh ise Tanrı’yı birçok konuda âdeta sorguya çekip hem Tanrı’nın gerçekliğini sorgular hem de yaşananları mantık çerçevesine oturtmaya çalışır.
Wells’in kendisine has üslubuyla kaleme aldığı eser, sorgulamalar, arayışlar ve eleştirilerle yüklü. Yazar, insanlık ve dinler tarihini tartışırken aynı zamanda kendi iç muhasebesini yapıp Sosyalizm, Marksizm, Darwinizm gibi kuramlara dair son fikirlerini de su üstüne çıkarıyor. Ağrı Dağı’na gidecek yeni geminin hazırlıkları yapılırken Nuh Lammock ile H.G. Wells’in karakterleri de roman boyunca birbirine karışıyor.
“Dünya’nın halihazırdaki vaziyetine sert eleştiriler getiren, hikâye tarzındaki denemesi Ağrı Dağı Yolcusu Kalmasın’da Wells, terazinin tartmakta bocaladığı konulara mükemmel bir giriş yapıyor. Tanrı, başka bir Ağrı Dağı’na yolculuk edecek gemiyi hazırlaması için yeni peygamberini arıyor ve Nuh Lammock’ı ziyaret ediyor. Böylece Wellsvari monologlar şöleni başlıyor. Wells/Lammock, Kitab-ı Mukaddes’in bize anlattığı tarihi, sınır tanımadan ama eğlenceli bir şekilde sorgularken geminin yapımı ve yolculuk planları ise her adımda daha çok çıkmaza giriyor.”
– Kirkus Review