Insanlar çocukluk devrelerinin hemen basinda merak güdüsüyle, çogu da Allah hakkinda olan sorulari yogun bir sekilde sorarlar. Anne-babalar çocuklarina anlayabilecegi bir dil ve ikna edici tarzda cevaplar vermedigi zaman bu sorular giderek girift bir hâl almaktadir. Nitekim bes yasinda sorulan ve cevabi bulunmayan ayni sorunun yetmis yaslarinda da sorulduguna sik sik sahit oluruz. Toplumumuzda yaygin olarak sorulan bazi sorularla muhatap olmamizin bize yeni bir çalisma yapma ihtiyaci hissettirdigi açiktir. Özellikle gençleri ve Islâm’i ögrenmeye ilgi duyanlari bazi sorularin rahatsiz ettigini görmekteyiz. Ayrica toplumda Allah inancinin kismen yüzeysel bir düzeyde kaldigi, hayranlik ve saygi derinligi içermedigi, inancin hayata yansimadigi gözlemleri de ifade edilmektedir. Paranin, sehvetin, söhretin ve makamin insanlari simartarak ahlâk ilkelerinin zorlandigi, Allah’in gündelik hayattan çikartildigi ve âdeta camilere hapsedildigi bir dönemi yasiyoruz. Bu kitapta, benzer nedenlerle, kaynaklara inerek arastirma yapma imkânina sahip olmayanlara derli toplu bilgiler sunulmakta; zihinlerde olusan istifhamlar, bazen de art niyetle yöneltilen sorular cevaplandirilmaya çalisilmaktadir.