Berlin’de bir sokağın, 1929 Mayıs günlerinde geçen romanıdır bu Emekçilerin mücadelesinin ve sosyal demokrat ihanetin romanı
Yasakların ve yasaklara karşı kavgada ısrarın romanıdır bu Yasaklanmış bir yürüyüşe hazırlıkların, uykusuz geçen gecelerin, emekçileri yürüyüşe ikna etmekle ve sosyal demokrat ihaneti anlatmakla geçen gündüzlerin
Polis zulmünün, copların, gözaltıların, orantısız şiddetin, işkencelerin romanıdır bu Polis zulmüne karşı direnişin, kararlılığın ve barikatların
Birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ın romanıdır bu Birliğin, mücadelenin ve dayanışmanın somutlaşmasının
Sıradan işçilerin, hamalların, tesisatçıların, işsizlerin, gençlerin, kadınların romanıdır bu Sıradan bir inşaat işçisinin, bizzat kavganın içinde bir öndere dönüşmesinin
Görünürde gaddar, zalim, hunhar bir emniyet müdürünün ve ondan aldıkları emirle keyfî şiddet uygulayan amir ve memurların romanıdır bu Gerçekte onların arkasındaki güçlerin, devletin, hükümetin, SPD’nin ve sermayenin
1929 Mayıs günlerinde Berlin’de polisin vurduğu 33 kişinin hafızalardan silinmesi imkânsız devrimci mücadelelerinin anısına kaleme alınmış bir romandır bu Tüm devrim şehitlerinin anısına saygının romanı!
Ölüm sessizliğine bürünmüş, abluka altındaki mahallede, belki de polisin birkaç yüz metre ötede makineli tüfekleri varken, insan nasıl olur da gecenin bir yarısı Enternasyonal’i söylemeye başlar ki! Yapılacak bir şey yoktu! Kurak, susuz toprak nasıl suyu kana kana içerse, melodi de insanlara ve koca sokağa sıçrayıverdi.