Gelecekte Türk Basin Tarihi yazildigi zaman “Ilhan Selçuk’tan önce” ve “Ilhan Selçuk’tan sonra” diye kalin çizgilerle ayrilacaktir. Bu durum Cumhuriyet gazetesinin tarihi için de geçerlidir. Kimilerine bu sav çok abartili gelebilir. Bir savi kabul etmek ya da reddetmek tarihi kimin yazdigi ile ilintilidir. Bizimkisi kendi çapimizda tarihe not düsmek. Baskalari da kendi notlarini düsecektir. Düsüyor da… Hangi notun kayda deger oldugunu elbette zaman gösterecek.Bu kitap, Ilhan Selçuk’tan bize kalan belgelerin ve biriktirdigimiz anilarin isigi altinda yazilmis biyografik bir çalisma. Onun bize biraktigi uçsuz bucaksiz düsünsel miras çerçevesinde elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalistik. Kuskusuz Ilhan Selçuk gibi bir isim üstüne çok daha kapsamli çalismalar yapilacaktir. Yapilmalidir da…Bizim bu çalismadan muradimiz. Hem gelecekteki arastirmacilara dogru ve gerçek verileri birakmak hem de onun üzerimizdeki emegine karsilik gönül borcumuzun ilk taksidini ödemek. Umarim bu çalisma buna yeter.Ilhan Abi, hastane odasinda vedalasirken, “Beni unutmazsiniz degil mi?” diye sormustu. O günün duygu yogunlugunda matrak bir yanit vermistik. Ama asil yanitimizi bu kitapla vermek istedik.Yasamini, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilerici ve aydinlanmaci gelisimine adamis olan Ilhan Selçuk hayata veda ettikten sonra da düsünceleri ve örnek kisiligi ile asla unutulmayacak… Nefes alip verdigimiz sürece Ilhan Selçuk adi bizimle yasayacak, yasatilacak…Miyase Ilknur