Çocuklugunda Uyuyan Güzel, Külkedisi ve Pamuk Prenses gibi masallarla masum uykulara dalan kiz çocuklari “beyaz atli prens” hayali ile yasarken ilk gördügü erkege âsik olup ona bir kördügümle baglaniyorlar. Kendini kurban etmenin bir erdem oldugunu zannettigi için hayatini etrafindakileri mutlu etmeye adiyorlar. Sürekli tekrarlanan olumsuz atasözleri sayesinde sessiz, hamarat ve itaatkar olduklari taktir de toplum tarafindan onaylanip, alkislanacagini ögreniyorlar.Peki ya erkekler?Onlara da masallar ile kurtarici rolü atfediliyor. Erkekler de üstlendikleri bu rolle birlikte yine olumsuz atasözleri sebebiyle hoyrat, kaba, kirici, saldirgan ve “aglamayan” olmayi erkek davranisinin erdemleri oldugu yanilsamasi ile yasiyorlar.Baski altinda olan bir bireyin davranislari da zenginlik gösteremeyecegi için herkes birbirini taklit ederek mutsuzluk girdabinda kaybolup gidiyor.”Ikbal Bayrak’in bu eserini çok severek okudum. Masal Bitti bir roman havasi estirerek bizi hayatla baristiriyor. Hayaller, ülküler, umutlar ve beklentiler; ama hayatin gerçekligi çogu kez bambaska yerlere alip götürür hepimizi. Ikbal Bayrak iste tam da kirik hayallerle, umutsuzluklarla bas basa kalacakken mücadele etmenin, cesurca var olabilmenin yolunu açiyor. Masal Bitti, beyhude hüzünlenmelerin degil, ayakta kalmanin, direnmenin, yasamaktan sevinç duymanin kilavuz kitabi…”-Selim Ileri-“Yasamimizi belirleyen nedir? Ask mi, özgürlük mü, iyilik mi, basari mi, huzur mu? Neyin pesinde kosariz hayatimiz boyunca? Hangi anlam degerli kilar günlerimizi? Ikbal Bayrak bu sorularin üzerine kurmus hayatla hesaplasmasini. Yogun kosusturmacanin içinde farkina varmadan tükettigimiz hayatimiza, söyle bir soluklanip, yeniden bakmamizi öneriyor. Masallardan, romanlardan, denemelerden alintilarla yogurdugu kitabinda, asla geç olmadigini, hala kendimizi degistirebilecegimizi hatirlatiyor. Ve yanlislari tek tek sergileyerek, nezaketle fisildiyor kulaklarimiza; aç gözünü, çünkü tükettigin ömrün tekrari yok.”-Ahmet Ümit-(Tanitim Bülteninden)