Köy Enstitüleri, dünya çapında sıra dışı bir eğitim hikayesiydi. Çok sevilmesi ve günümüzde hâlâ hatırlanmasının nedeni, bu hikâyenin aslında gerçek olmasıydı.
Anadolu bozkırlarında açan bir çiçek misali, Aydınlanma’nın hemen pek çok tezini ve demokratik okul modelini hayata geçiren ve eleştirel pedagojinin düşünce ve pratikleriyle çakışan bu okul, literatürde iş/üretim temelli eğitimin en özgün örneklerinden birini sergiledi.
Kemal İnal, eleştirel pedagojik açıdan ele aldığı Köy Enstitüleri’nin felsefesi, politikası ve uygulamasını ayrıntılı biçimde analiz ederken bu okulun eğitim ile demokrasi, bilinçlenme ve diyalektik mantık gibi pek çok kavramla bağlantısını kurmaktadır. Tonguç ve Freire’nin de kimi ortak yönlerinin vurgulandığı kitapta neoliberal kapitalizmin yarattığı eğitim sorunlarına çözüm üretmede gerek Köy Enstitüleri’nde pratik olarak gerekse Eleştirel Pedagoji’de teorik olarak var olan mirasın kullanılabileceğinin, “demokratik okul”un inşasında bunlardan yararlanılması gerektiğinin belirtildiği çalışmasında İnal, eğitime yeni, kapsayıcı ve eleştirel bir bakışın nasıl olabileceğini sorgulamaktadır.
Köy Enstitüleri’ni merak edip giriş düzeyinde bilgi almak isteyen okurlar için bu çalışmanın yararlı olacağını umuyoruz.