“Kötülük, ideallerle gerçeklik arasinda kabul edilemez bir ayrim sunar; bir seyin kötülük olduguna hüküm vermek, bizim için katlanilabilir olanin sinirlarini çizmenin bir yoludur. Iyilik ve kötülük dili, sömürülmeye açiktir zira sahip oldugumuz en güçlü dil odur. Bu dili bilemeli, inceltmeli ve keskinlestirmeliyiz. O olmadan hareket etmeye kalktigimizda kendimizi sakatlamis oluruz. Bu noktada en etkili ahlâki silahimiz utanç dilidir. Kötülük hakkinda konusmaktan vazgeçmek, bu silahi, kullanmak konusunda en donanimsiz olanlarin eline teslim etmektir.” Hem sagin siyasî hegemonyasina, hem soldaki sinizme bir isyan… Kötülük üzerine çalismalariyla bilinen felsefeci Susan Neiman, sagin ahlâka adeta el koymasina ve solun bütün degerleri “tirnak içine almasina” itiraz ediyor. Ahlâki gücün, saga birakilamayacak bir kaynak oldugunu düsünen Neiman, insan onurunun, insanî kahramanligin, Aydinlanma’nin hafife ve alaya alinmasina karsi, bu degerlerin özgürlükçü bir ruhla canlandirilmasini savunuyor. Sol, “iyi, güzel ve dogru”yla ilgili iddiasini geri kazanmali, Neiman’a göre. Bunu, dünyanin dört kösesinden ve tarihin muhtelif devrelerinden tecrübelere, mitolojinin derslerine, felsefenin mirasina basvurarak, bilgece bir tutkuyla anlatiyor. Insanin kendini yüceltme hikâyesinden yeniden heyecanlanmak için…“Ahlâki Açiklik, soldaki bozguncu ruh halinin kaynaklarini analiz ediyor, buna meydan okuyor ve solu ahlâkin, idealizmin ve Aydinlanma’nin diline geri çagiriyor.” The Guardian