Günümüzde insan haklari, hiçbir zaman olmadigi kadar kabul görüyor ve özellikle Avrupa’nin siyasi retoriginde siddetledestekleniyor; ancak somut gerçeklikte, Avrupa da dahil, her yerde ihlal ediliyor. Üzerinde mutabakata varilmis olanstandartlarin istikrarli bir biçimde uygulanmamasinin yaninda, yürütmede de aksakliklar yasaniyor. Cezaevlerinin asiri kalabalikoldugu Avrupa ülkelerinin birçogunda hukukun üstünlügü ilkesi çigneniyor ve ekonomik krizlerden en olumsuz etkilenenler, enkirilgan kesimler oluyor.Avrupa’da Insan Haklari, bu gerçekligi ele alan bir çalisma. Avrupa Konseyi Insan Haklari Komiseri Thomas Hammarberg,ziyaretleri sirasinda gözlemledigi yabanci düsmanligini, homofobiyi, Romanlari magdur eden ayrimciligi, çocuk istismarini, kadinlara yönelik siddeti ve engelli insanlari hedef alan haksizliklari anlatiyor; Avrupa’da halen mevcut olan eksiklikleri tanimlarken bunlara somut çareler öneriyor. Insan haklarinin hiçbir sekilde hayal ürünü olmadigini savunan Hammarberg, insan haklari açisindan ve barisçi, dürüst, adil bir toplum için sart olan degerleri ve normlari ortaya koyuyor, insan haklarinin gerçeklige dönüsmesinin ise bir siyasi irade meselesi oldugunu vurguluyor.