“Öğretmenim masalımı anlatmam için beni çağırıyor. Tahtaya doğru yürüyorum, Herkes bana bakıyor. Ağzımı açıyorum, ağzımdan hiçbir şey çıkmıyor. Tek bir şey bile! Bir saatten az bir süre önce, bu masalı tek seferde ezbere anlatabiliyordum ama şimdi aklımda bir kelimesi bile yok. Belki masalın başı aklıma gelir diye bir umut sınıfa bakınıyorum. Çok fazla öğrenci, çok fazla nesne, çok fazla eşya… Etrafımda dönüp duran çok fazla şey var. Tam bir kargaşa! Öylece kalakalıyorum. Gözlerim önce öfkenin ateşiyle, sonra da gözyaşlarıyla doluyor. Tüm sınıf kahkahalara boğuluyor ve ben binlerce cam kırığı etrafa saçılmış gibi hissediyorum. Hiç kimseyim ben. Önemli kişilerle dolu bir sınıfa, kazayla inmiş önemsiz bir insanım yalnızca. Hiçbir işi düzgün yapamıyorum. Üzüntü ve utanç boğazıma, burnuma, kulaklarıma üşüşüyor. Aklım tamamen uyuşuyor. Tavandaki şekillerin arasından uçup gidecekmişim gibi hissediyorum.”
Bu kitap çocuklara dikkatlerini toplama, duygularını yönetme ve odaklanmayla ilgili muhteşem bir hikâye anlatıyor ve “Tam bir kargaşa!” diyebilecekleri anlar için işlerine yarayacak şahane öneriler veriyor.