Rüyalarımız aslında bizlerin özüdür. Hayatta yaşayamadıklarımızın ya da yaşayacaklarımızın, bizlere rüyalar yolu ile bildirildiğine çoğu kere şahit olmuşuzdur.
Tarihe baktığımız zaman, ilerde olacak pek çok olayın rüyalar yoluyla tarihi yazanlara bildirildiği, pek çok buluşun bir rüya ile bulunduğu, pek çok felaketten insanların rüyalar yoluyla kurtulduğunu görüyoruz.
Rüyaların gizemi günümüzde bile tam olarak bilinememektedir. Rüyalar iyi anlaşılırsa, “alternatif tıp” gibi pek çok alanda da kullanılabilecektir.
Ünlü yazarlarımız ve senaristlerimiz romanlarını ve filmlerini rüyalarla süsleyerek okurlarına daha güzel filmler ve romanlar ile mesajlar verebilmektedir.
Yalkın Tuncay dostumuzun, rüyalar üzerine nehir söyleşi yapmak istediğini söyleyince rüyaların bu kadar hayatımızda etkisi olduğunu gerçekten de bilmediğimi fark ettim. “Merak ilmin hocasıdır” misali sordukça öğrendim, öğrendikçe sordum. Ben sordukça Yalkın beyin de aklına gelmeyenler geldi. Nehir nasıl ki koca koca ağaçları bile kilometrelerce sürüklüyorsa, bu “rüyalar nehri söyleşisi” de kitap boyunca bizi “rüyalar hakikatini aramaya” doğru sürükledi. Hem soran öğrendi, hem anlatan.
Sizler de okuyunca öğreneceksiniz.