Osmanlı Devleti’nde modernleşme hareketlerinin yansımaları, eğitim başta olmak üzere pek çok alanda kendini göstermiştir. Modernleşme hareketlerinde genel olarak savaşlarda alınan mağlubiyetler hareket noktasını oluşturmuş, istikamet ise Osmanlı entelektüellerinin fikirleri doğrultusunda çizilmiştir.
Tanzimat Dönemi’nde, eğitimde büyük ölçüde değişiklikler yaşanmıştır. Osmanlı Devleti’nin geleneksel eğitim kurumları medreselerin yanında Batı tarzı modern okulların açılmasıyla eğitimin niteliğinde değişim meydana gelmiş ve din alanı diğer dersler gibi bir ders alanı olmuştur. Bu durum Osmanlı Devleti’nin eğitiminde yeni bir dönem başlatmıştır. Sonrasında Kânûn-i Esâsî’nin ilanıyla başlayan I. Meşrutiyet Dönemi ve Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle başlayan II. Meşrutiyet Dönemi’nde, Batı ile etkileşimler sonucunda düşünce dünyasında ve eğitim alanında pek çok gelişme yaşanmıştır.
Meşrutiyet Dönemi, eğitimin önemli bir mesele olarak görüldüğü ve toplumsal değişmedeki rolünün fark edildiği, eğitim alanında modernleşmenin bir sonucu olarak yeniliklerin oldukça fazla olduğu; bu bağlamda eğitim meselelerinin çokça tartışıldığı ve eğitim problemleriyle yoğun bir şekilde ilgilenilen dönem olmuştur. Bu dönemde düşünsel alanda yapılan tartışmalar, Osmanlı eğitimine yön vermiş, din eğitimini de derinden etkileyecek şekilde sonuçlanmıştır. Bu bağlamda bu çalışmanın konusunu Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e kadar olan dönemdeki eğitimin farklı boyutlarıyla ele alınması oluşturmaktadır. Osmanlı Devleti’nde çok boyutlu modernleşme sürecinin önemli bir kısmını oluşturan Meşrutiyet Dönemi’nde eğitimdeki gelişmeler, bu gelişmelerin toplum üzerindeki izleri ve bu izlerin Cumhuriyet Dönemi’ne ve günümüze bıraktığı bilgi birikimi ve tecrübeler oldukça önemlidir.