Cem Yenal sohbetlerinden keyif aldığım ayrıksı fakat güzel fikirleri olan bir arkadaşım. İyi şiirleriyle tanıdığım Cem’i şimdi tüm hayat tecrübesiyle, okuduklarından bildikleriyle ve kendi esnek düşünce süzgecinden süzdükleriyle post punk diye niteleyebileceğimiz kaosun içindeki düzeni sezdirdiği romanında keşfediyoruz.
Yalın Tunalı (Yazar)
Cem’i dostluğundan önce yazarlığına tanımak isterdim. Ancak o zaman hayran olduğum bir yazarla tanışıp onla dost olabilmenin hazzını yaşayabilirdim. En mutsuz günlerde bile mutlu olup mutlu edebilen, hayatı kolaylaştırıp aydınlatan dostluğunu bu kitapla biraz olsun tadabilirseniz ne mutlu sizlere.
Engin Furat (Eğitimci-Yazar)
Aslında birçok başarı kendini tanır. Bu eser de kendini ve yapabileceklerini tanıyan bir eser. Punk türündeki ilk roman olarak adlandırdığım bu eser bu güne kadar düşünülmüş hemen hemen her şeyin tartışılıp kimse tarafından söylenmemiş birçok şeyin ilk defa söylendiği zihin açıcı ve eğlenceli bir eserdir. 22.yüzyıldan bakan birisinin gözünden 21.yüzyıl edebiyatının ve felsefesinin dönüm noktalarından, en önemli eserlerinden biri olacağına emin olduğum bu eser belki de bu yüzyılda bulabileceğiz en özgün romandır. Fikirleriyle ve eserleriyle dünyayı değiştirmiş birçok insan daha yolun en başındayken, yazdıklarını bir kişi dahi okumuyorken yazdıklarıyla dünyayı değiştireceğine neredeyse emindi. Bu emin olmayı “En iyi bildiğim şey, hiçbirşey bilmediğimdir.” ile bir arada yaşayabilecek şekilde idrak etmek gerekir. Bir yandan her gün yüzlerce adım atmam gereken bir yolun başlarında olduğumu biliyorum. Bir yandan da bu yolun başından bile sonlarından görülecek izler bırakabileceğime inanıyorum. Hayat çoğu şeyi bekleyemeyecek kadar kısa. Bu romandaki olaylar da hayatın bu yönüne yönelik en tabi çözümden esinlenmiş olacak ki on binlerce sayfada yaşanacak olayları bir kaç yüz sayfada yaşatır. Güldürür, ağlatır, çoşturur, susturur, kudurtur uçurur. Bir hayattır bu kitap. Bir ömürde ne varsa yaşatır.
Cem Yenal