İnsanları incelemek, kitapları incelemekten daha gereklidir diyen La Rochefoucauld beğeni teorisine ilişkin olarak “Öz saygımız kanılarımızdan çok beğenilerimizin mahkûm edilmesinden zarar görür” diye yazar. Sosyal teoride insanları incelerken toplumu ele almadan yapılan bir çalışmanın yetersiz olacağı kanısı ile toplum ve insan konusunu tartışan bir taşra hukukçusu ve kriminolog olan Trade ile Durkheim’ın görüşlerinden kesitler sunacağım. Durkheim toplum birey ilişkisi ile ilgili “Bir birey olarak sizin tarafınızdan belirlenmemiş zorlayıcı bir etki ile karşılaşırsanız o toplumun etkisidir.” der. Trade ise bireyin sonsuzca bireylikten, toplumsal ve kültürel süreçlerin ise sonsuzca süreçten ortaya çıktığını söyler. Trade düşüncesine göre Durkheim’daki toplumsal olgunun yerini taklit almaktadır. Çalışmamız boyunca bireylerin kültürel sermayelerini taklit mi yoksa toplumsal olgu neticesinde mi oluşturduklarını da görmüş olacağız. Klasik sosyal teori toplumu düzenlenmiş bir topluluk şeklinde ifade ederken modern sosyal teori toplumu müphem/belirsiz birlik biçiminde ifade etmektedir. Pierre Bourdieu toplumu müphem bir birlik anlamında bir farklılaşma biçiminde değil de dikey bir toplumsal uzam anlayışı ile değerlendirmektedir. Modern sosyal teori, dikey bir farklılaşma ile toplumun beğenilerini ne ölçüde anlayabilir?
Elimizdeki çekirdek çalışma modern sosyal teoride Bourdieu’nun toplumsal çıkarsamaları perspektifinde var olan alandaki sonsuz literatür neticesinde elde edilmiş küçük bir seçkidir. Bu bağlamda toplumsal cinsiyet alanının ihmal edildiğine inandığımız kadın ve erkeğin beğenilerinin de bir yansımasıdır.