“Vicdanın bilincindeki hiçbir suç asla unutulmaz!”

1939 yılında basılmış olan Sabırsız Yürek, Stefan Zweig’ın en uzun kurgulu eseridir. Yazar, romanında merhamet duygusunun tehlikelerini incelikleriyle anlatırken acıma duygusunun kişileri ne tür bir yıkıma sürükleyeceğini de psikolojik detaylarıyla konu edinmiştir. İnsan psikolojisini edebiyata yansıtma konusunda bir usta olan Zweig, tek romanı olan Sabırsız Yürek ile bu başarısını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Ülkemizde farklı isimlerle de yayımlanan eserde, bir acıma duygusunun getirebileceği durumlar, insanı sokabileceği çıkmazlar başarıyla sergileniyor. 20. yüzyılın önemli kurgusal eserlerinden biri olan Sabırsız Yürek, etkisinde uzun süre kalacağınız bir roman.

Stefan Zweig
Avusturyalı varlıklı bir Yahudi ailenin üyesi olarak 1881 yılında Viyana’da dünyaya gözlerini açtı. Edebiyatla küçük yaşlarda tanışıp üst düzey eğitimler alan Zweig, 1920’li ve 1930’lu yılların Alman edebiyatı yazarları arasında en çok okunan ve eserleri milyonlarca baskıya ulaşıp farklı dillere çevrilen bir yazar oldu. Berlin ve Viyana’da çalışmalarını sürdüren Zweig, daha çok şair ve çevirmen olarak tanındı. Çok fazla seyahat etti. Birinci Dünya Savaşı’nda gönüllü olarak arşiv memurluğunda görev aldı. Savaş sonrası Avusturya’ya dönüp Salzburg’a yerleşti ve en verimli yıllarını burada geçirdi. Kısa hikâyeleri ve novellaları 1934 yılında derlendi. Aynı yıl Nazizmin yükselişe geçmesiyle Yahudi asıllı olması sebebiyle İngiliz vatandaşlığı alarak Londra’ya taşındı. New York’ta geçirdiği kısa bir zamanın ardından Brezilya’ya yerleşti. 1942 yılında eşi Lotte Zweig ile savaştan uzakta bir hayat sürdürdükleri Brezilya’da Hitler’in getirdiği faşist dünya düzeninin değişmeyeceği karamsarlığın etkisiyle yaşamlarını sonlandırmaya karar verdiler.

Yazarın en çok sevilen kitapları arasında Satranç, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, Amok Koşucusu, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Olağanüstü Bir Gece yer alır.