Bizden sonra semenderler gelecek! Gelecek semenderlerindir. Semenderler kültür devrimidir. Velev ki kendi sanatları yok; en azından aptalca idealler, pörsümüş gelenekler ve şiir, müzik, mimari, felsefe ve genel olarak kültür adı altında üretilen tüm o muğlak, sıkıcı, demode paçavraların altında belleri bükülmedi. Midemize kramp geçirten o bunakça laflar! Neyse ki insanın o demode sanatını geviş getirmeye başlamadılar henüz; onlar için yeni bir sanat üretmeliyiz! Biz gençler, geleceğin semenderizmine giden yolları döşüyoruz: Bizler ilk semenderler olmak istiyoruz, bizler yarınların semenderleriyiz!
Dünyanın sürüklendiği cehennemi 2. Dünya Savaşı’ndan çok önce fark eden yazarlardan Karel Çapek’in Semenderlerle Savaş’ı, kapitalizme ve ona koşut yükselen faşizme karşı bir uyarı niteliğinde…
1936’da yayımlanan bu başyapıt sadece içeriğiyle değil, biçimsel açıdan da öncü bir eser. Farklı anlatım teknikleri, epik-absürt öğeleri ve kara mizahıyla distopik roman türünün 20. yüzyıldaki en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen Semenderlerle Savaş, Ekin Uşşaklı’nın çevirisiyle…
“Çapek’in Avrupa’daki cehennemî delilikle ilgili satirik görüşleri kesinlikle büyüleyici.”
-Thomas Mann
“Semenderlerle Savaş hiçbir zaman unutulmayacak… Çapek, romanlarıyla totaliter bir dünyanın dehşet verici görüntüsünü önceden gören belki de ilk Avrupalı yazardır.”
Milan Kundera