‘Bu kitabı okuduğunuzda, XX. yüzyılın başından bugüne kadar Irak Kürdistanında meydana gelen gelişmeler hakkında ne kadar az şey bildiğinizi göreceksiniz. Kronolojik olarak olayların ayrıntılarına çok fazla girmeden, ama hiçbir ayrıntıyı da kaçırmadan…
Bir basın düşünün ki, kendi yanı başındaki bir ülkeyle ilgili gelişmeleri Amerikan gazetelerinden öğrensin! Türk basınının içine düştüğü durum budur.
Oysa Ekrem Sunar gibileri oradaydı; hem bugün orada, hem de dün oradaydılar. Adlarını kimse anmıyordu; aslında ihtiyacı da yoktu; çünkü eli kalem tutuyordu ve oturup yazdı.’
Muhsin Kızılkaya