Düsünceleri, görüngübilimden yorum bilgisine, yapisökümden yazin kuramina, insanbilimden tanribilime çok genis bir alanda yankilar uyandira gelmis bir düsünür Heidegger. Heybetli sözcük dagarcigi ve zorlu terimcesine karsin felsefede yön bulmak isteyenlerin ne yapip edip kendisine tirmanmaya çalistiklari bir zirve-filozof. Iste, elinizdeki kitap bu tirmanista hayli yol almis bizden bir felsefecinin özgün bir yapiti. Senem Kurtar, Heidegger’le birlikte düsünerek “düsünmeye açilan yeni yollar”in kapilarini bir bir araliyor; Heidegger’in mesakkatli düsünce yolculuguna daha bir yakindan bakmamizi olanakli kiliyor.“… Bu yüzden düsünmek, bize en yakin olanin çagrisinda baslar ve varligin bizi sahiplendigi ‘yazgi’yi anlamaya dogru ilerler. Metafizik düsünme biçimi ve onun dorugu olarak görünen günümüz teknoloji dünyasi, bize en yakin olanin çagrisini da varligin bizi sahiplenme olanagini da yitirmistir… Metafizik gelenek, düsünmenin kökeninde düsünülemez olanin var oldugu hakikatine sirtini dönmüstür. Metafizigi bir bütün olarak anlatan en çarpici söz: ‘düsünmenin basarisizligi’dir. Belki de en önemlisi, düsünmenin ‘görkemli bir basarisizlik öyküsü’ oldugu hakikatine teslim olabilmektir. Yeni düsünme yolu, Heidegger’in ustalikla vurguladigi gibi, her seyi bir anda ve bir bütün olarak basaran tek seferlik bir devrim ülküsü degildir. Bu çetin patika, devrimin sürekliliginin ve düsünmenin mutlak basarisizliginin yoludur.”