Meraklı, Şişkolik ve Uykusever’in günleri, gizemli komşuları Maceraperest Dede’nin şehre dönmesiyle hareketleniyor. Birlikte renklerini kaybetmiş bir dünyaya yol alacakları vagon, güzel günlere doğru ilerleyebilecek mi? Haydi, atlayın siz de Bonbon Ekspresi’ne!
***
Her şey Maceraperest Dede’nin laboratuvarında gelişen esrarengiz olaylarla başladı. Şekere benzeyen küçük, mavi, zıp zıp zıplayan canlılar yani bonbonlar doğdu. Şimdi ise dünyaya zarar verdikçe güçlenen Bonbon Çetesi’ni durdurmanın tam zamanı. Hız kesmeyecek bu şeker macerada Meraklı, Şişkolik ve Uykusever’e Suspus Nine ile Maceraperest Dede eşlik edecek. Elbette Sakızcık, Fıçıtık, Bulutumsu ve Aceleci Rüzgâr’ı da unutmamak gerek…
________________________________________
Tema: Gezegeni paylaşmak
Kavramlar ve Anahtar Sözcükler: Çevre-doğa, mücadele, keşif, iletişim, dostluk, kuşak çatışması, liderlik, duygular, hayal gücü, gözlem
Tutum ve Değerler: Merak, güven, işbirliği, sevgi, saygı, yaratıcılık
Profil Öğeleri: Duyarlı, sorgulayan
________________________________________
Yazar Hakkında:
Uzun bir süre önce, Trakya’nın güzel ilçesi Uzunköprü’de, kapıdan dışarı adım atan herkesin tir tir titrediği bir kış gecesi dünyaya geldiğimi söylüyorlar. Masalları ne zaman anlamaya başladığımı hiçbirimiz tam olarak hatırlamıyoruz. Ama annemle babama her gece tekrar tekrar anlattırdığım için masallar hakkında ne hissettiğimi çok iyi anımsıyorum. Prensesin parmağına batan iğneyle her seferinde canımın yandığını, Külkedisi’nin gece yarısı olduğu için balodan kaçtığını duyunca heyecanlandığımı, kötü kraliçe aynaya sorular sorarken sinirden köpürdüğümü…
İşin böyle yürümeyeceğini gördüklerinde bana da okumayı öğrettiler. Küçüktüm ve ailemin işlettiği kırtasiyede kitapları sergilediğimiz minik asma kat, dev bir kütüphaneydi gözümde. Gelen çocuk kitaplarını ilk okuyan olmak isterdim, kitaplardaki çizimleri uzun uzun inceleyip rüzgâr ve yağmur sesiyle hayallere dalmayı sevdiğim için. Bir de sevdiğim kitapların yazarıyla tanıştığımda, uzaylı görmüş gibi şaşırır ve heyecanlanırdım.
Aradan uzun zaman geçti ve büyüdüm. Çocuk kalamasam da çocuklarla kalmak güzel bir fikirdi bence. Bingöl, İstanbul ve Tekirdağ’da çok sevdiğim bir sürü minik öğrencim oldu ve şimdi yeni öğrencilerime okumayı ve yazmayı öğretiyorum. Kocaman yanakları olan, bana sürekli babasını öven minik bir kızım var. Üçümüz de uzak yerleri gezmeyi çok seviyoruz. İşte tüm bunlar hayallerimi besliyor.