Saat sabahin üçüdür ve Elizabeth Gilbert banyonun taslari üzerinde hiçkirarak aglamaktadir. O, otuzlu yaslarindadir ve bir kocasi, bir evi vardir. Kocasiyla bebek sahibi olmaya çalismaktadirlar ve o bunu istemediginin farkina varir. Aci verici bir bosanma süreci ve hemen sonrasinda tutkulu bir ask yasar. Içindeki boslugu doldurmanin pesine düstügü bir yolculuga çikarak haz, dinsel inanç ve dengenin arayisina girer. Gilbert, Roma’da yakisikli bir Italyan’dan Italyanca ögrenecek, on bes kilo alacaktir; Hindistan’da ruhunu aydinlatacak ve kendini Tanri’ya adayacaktir ve Endonezya’nin Bali Adasi’nda disleri olmayan bir sifacidan, huzurun yeni bir tanimini ögrenecektir. Mutluluk yavas yavas onu sarmalamaktadir.“Bütün kiz arkadaslarima bu kitaptan hediye ettim. Her kadin bu kitabi mutlaka okumali.” – Julia Roberts“Çok güzel bir kitap. Ondan uzak kalmak olanaksiz.” -Britney Spears“Ben ona hayran kaldim ve tanidigim herkes için birer tane aliyorum.” -Sophie Dahl“Bu olaganüstü kitabi çok sevdim.” —Hillary Clinton“Bugünlerde sokakta gördügüm kadinlarin neredeyse hepsinin elinde Ye, Dua Et, Sev’i görüyorum. Elizabeth’i programima çikarmak için oldukça sabirsizlanmistim.” —Oprah Winfrey“Son zamanlardaki en sevdigim kitap. Kaçirmayin.” —Ayse Özyilmazel, Sabah“Sahane bir teklif bu! Okunabilecek en güzel kitap. Bir an önce okuyun, hayatiniza enerji ve mutluluk katin.”—Zeynep Bölükbasi, Hürriyet“Elizabeth Gilbert; çogumuzun gurur yapip paylasamadigi, karakterimizin bizi ve çevremizdekilerle iliskilerimizi sabote eden rahatsiz edici yönlerini sanki sohbet eder gibi, dogal, zekice ve komik bir sekilde anlatiyor. Okudukça sanki üzerinizden toplum baskisinin ve kendi savunma sisteminizin yükünün kalktigini, ferahladiginizi hissediyorsunuz. Her kadin kendi hayatinda Elizabeth Gilbert’in tecrübesinden bir parça bulabilir.” -Elvan Demirkan, Sabah