Kürt Tarihi yayımlandığı ilk günden bugüne Kürdistan’ın Kuzey, Güney ve Batı parçaları tarihi zamanlardan geçiyor. Kürdistan’ın her üç köşesi geride kalan birkaç yılda büyük dönüşümler yaşadı ve belli ki daha büyük dönüşümlere sahne olacak. Kürdistan’ın her bir parçasında yaşanan bu büyük dönüşümün farklı dinamikleri ve şüphesiz farklı seyirleri olmakla beraber bütün bu dönüşümü ortaklaştıran bir şey var: Kürdistan’ın üç parçasında yaşanan dönüşüm bir biçimde bu parçalarda neredeyse yüz senedir hüküm süren 1. Dünya Savaşı sonrası statükonun değişmesi pahasına gerçekleşiyor. Türkiye, Irak ve Suriye Kürtleri bazen kendi özel yordamlarınca, bazen de ortak bir yordam etrafında, 1918 sonrasında oluşan statükoyu değiştirmeye çalışıyor. Üstelik, nerdeyse 1. Dünya Savaşı’ndakine benzer karmaşık ve çetrefil koşullarda.
Kürdistan’da bir zamandır yaşanan bu büyük dönüşümün 1. Dünya Savaşı sonrasında bölgede oluşan ve genellikle
Sykes-Picot ikilisiyle anılan statükoyla olan rabıtası Kürt Tarihi’nin geride kalan sayılarında yayımlanan pek çok yazıda ele alındı, tartışıldı. Derginin 23. sayısını ise münhasıran bu mevzuya ayırdık. 1. Dünya Savaşı’nı Kürtler ve Kürdistan nasıl tecrübe etti, bunu ele almaya çalıştık bu sayıda. Derginin tamamını kuşatan 1. Dünya Savaşı’nda Kürtler ve Kürdistan dosyasının editörlüğünü, sağ olsun, yayın kurulundan Vecdi Demir üstlendi. Sınırları sonraki sayılara da taşan, güzel bir dosya hazırladı Vecdi Demir.
Vecdi Demir’in İngilizler ve Şeyh Mahmud yazısı 1. Dünya Savaşı’nın ardından İngilizlerce takip edilen Mezopotamya siyasetinin Güney Kürdistan ayağını konu ediniyor. Bir dönem Kürdistan kralı olarak anılan Şeyh Mahmut Berzenci’nin İngilizlerle kurduğu çatışma ve ittifaklarla dolu ilişkisi Güney Kürdistan’ın Irak’ın parçası kılınmasının girizgahını oluşturuyor. Fırat Aydınkaya ise 1. Dünya Savaşı’nda Kürdistan meselesine “Kürtlerin gözünde Ermenilerle yaşamak veya Kürdistan’ın Ermenistan olma ihtimali neden ölümle eşdeğerdi” sorusu üzerinden bakıyor. Kürtlerdeki Ermeni/stan korkusunun geniş arka planını irdeleyerek. 1. Dünya Savaşı sonrasında Kürt Ermeni ilişkilerini tarihsel arka planıyla ele alan ikinci bir yazı daha var dosyada. Sinan Hakan da Ermeniler ve Kürtler ilişkisinin hem tarihsel arka planını hem de savaş sonrası seyrini inceliyor. Kürt elitlerinin 1. Dünya Savaşı’nın hemen ardından özerklik ve bağımsızlık fikri etrafında yaşadıkları ayrışmayı değerlendiren yazısında Hakan Özoğlu Bedirhanlar ve Şemdinanlar üzerinden bu ayrışmanın tarihsel ve toplumsal sebeplerini çözümlüyor. Sedat Ulugana ise arşive, ikincil kaynaklara ve hatırat ve klamlara dayanarak kaleme aldığı yazıda Aşiret Alaylarının 1. Dünya Savaşı esnasındaki zengin tarihini veriyor. 1. Dünya Savaşı ve Kürdistan söz konusu olduğunda az bir bilinen bir meseleyi, 1. Dünya Savaşı’nın Dersim ve civarında nasıl tecrübe edildiğini ve savaşın Dersim için sonuçlarını ise Evrim Karakaş yazdı. Son olarak, Robert Olson, çevirip iki bölüm halinde yayımlamamıza izin verdiği kıymetli yazısında önemli bir meseleyi, Kürt isyanlarını bastırmakta Türk Hava Kuvvetleri’nin rolünü inceliyor. Olson’un makalesi Kürt isyanlarını bastırmakta kullanılmasının Türk Hava Kuvvetleri’nin gelişiminde önemli bir rol oynadığını savunuyor.
24. sayıda buluşmak üzere…
MESUT YEĞEN