Büyülü gerçeklik akiminin en önemli kalemlerinden Gabriel García Márquez’in insani ve edebi yönlerini bir çizgi roman biçiminde okurlarin begenisine sunan Gabo – Büyülü Bir Yasamin Hatiralari, 2014 ilkbaharinda kaybettigimiz Nobel Ödüllü Latin Amerikali edebiyat efsanesinin yasamöyküsünü gözler önüne seriyor. Hikâyelerini en iyi direksiyon basinda hayal ettigini söyleyen Gabriel García Márquez, esi Mercedes ve çocuklari ile birlikte çiktiklari Acapulco yolculugunun edebiyat kariyerinde önemli bir kirilma noktasina dönüsecegini tahmin bile edemezdi. Baslangicina bir türlü karar vermedigi için yaklasik yirmi yildir kafasini kurcalayan “Ev” isimli hikâyesi için aradigi o atesleyici fikir nihayet zihninde canlanmisti. Yazmaya baslayacagi yeni kitabinin ekseninde artik neyin olacagini çok iyi biliyordu: Anneannesi ve dedesi ile birlikte yillarca yasadiklari Arcataca’daki evleri… Yeni umutlar pesinde kosturmak üzere uzaklara giden anne ve babasina duydugu özlemle dokuz yilini geçirdigi o ev Márquez’in bütün çocukluguna kucak açmakla kalmayip, edebiyat evreninin de temelini olusturmustu. Toprak yiyen kiz kardesi, tadina hiçbir zaman doyamadigi hintarmudu tatlisi, dedesinin bitmek bilmez iç savas anilari, gelecegi tahmin eden anneannesin çilginliklari, mutlulukla delilik arasinda bir fark görmeyen akrabalarinin asiri davranislari ve dinmek bilmeyen neseli kadin kahkahalariyla dolup tasan evleri adeta, Márquez’in kisisel tarihinin de siirsel bir kaydiydi. Üstelik zihninin labirentlerinde çocukluguna dogru çikacagi bu yolculuk, Márquez’i, ileride olaganüstü bir söhrete ve basariya tasiyacak Yüzyillik Yalnizlik eserinin de temelini atmis olacakti… Dogum anindan okul yillarina, ilk askindan hayat arkadasi Mercedes’e, okudugu ile kitaptan kaleme aldigi ilk öyküye, etkisi altindan kurtulamadigi Kafka’nin Dönüsüm eserinden Carlos Fuentes, Julio Cortázar gibi Latin Amerika edebiyatinin önemli yazarlari ile olan iliskilerine, Fidel Castro’dan ülkesinin siyasi tarihine kadar Márquez’in hayati üzerine üç farkli çizer tarafindan görsellestirilen bir hikâye resmeden kitap, hayallerinin pesinden kosmaktan asla vazgeçmeyen ölümsüz bir yazarin, bir çocuktan Nobel ödüllü bir romanciya dönüsmesini ve ilham veren yaratim sürecine taniklik etmemizi sagliyor…