Bu kitap, henüz lisedeyken yazdigi bir siirde “bütün dertleri toklarin vicdanina yüklemek istiyorum” diyen bir devrimcinin, doktor unvanli bir iktisatçinin, bir botanik ve edebiyat düskününün, bir yazar ve militanin yasamöyküsüdür. Polonyali bir Yahudi ailesinden gelen Rosa Luxemburg, Birinci Dünya Savasi ertesi Almanya’yi sarsan devrimci ayaklanmanin önde gelen figürlerinden biri oldu. Polonya sosyal demokrasisindeki ulusalci egilimlere, Almanya sosyal demokrasisi içindeki sosyal reformizme karsi tavizsiz mücadelesiyle öne çikti. Birinci Dünya Savasi’ndaki II. Enternasyonal ihanetine ve “vatan savunmasi” yalanlarina karsi, isçi sinifini emperyalist savasa karsi örgütlemeye çalisti. Bolsevik devrimini büyük bir coskuyla karsiladi; parti-kitle iliskisi, sosyalist demokrasi gibi konularda Bolsevikleri elestirdi. Ardinda yüzlerce makale, onlarca kitap ve brosür, iktisat teorisinden uluslarin kendi kaderini tayin hakki sorununa kadar pek çok önemli teorik/politik tartisma ve zaman zaman karsitlarini çileden çikartan sert polemikler birakti. Rosa Luxemburg’un toplu eserlerini ve mektuplarini yayina hazirlamasiyla taninan, ayni zamanda Margaret von Trotta’nin “Rosa Luxemburg” filmlerine de danismanlik yapmis olan Prof. Annelies Laschitza’nin kaleme aldigi bu biyografi, yeni arsiv belgeleriyle zenginlesen en kapsamli Rosa Luxemburg biyografisidir. Yazar kitabinda, dünya ve devrim tarihinin bu gelgitli dönemine Rosa’nin penceresinden taniklik ederken, okuyucuyu onun edebiyata, botanige, resme, müzige derin ilgisi ve yetenegiyle de tanistiriyor. Kisacasi, “hayat piyanosunda bütün parmaklarini kullanmak” isteyen bir devrimciyi anlatiyor.Ince Kapak: