Ortadogu’nun kültürel yapisi ile toplumsal yapisi arasindaki iliskiyi yeni bir yaklasimla ele almayi amaçlayan Michael Chamberlain, elinizdeki eserinde, Ortaçag Sam’ini mercek altina aliyor. Yazar, Avrupali tarihçilerin, yabancisi olduklari toplumlara Avrupa merkezli kaliplari tatbik ettiklerini, ancak bu kaliplarin, toplumsal gelisimi bilginin üretimi, dinî vesayet ve büyük aile yapilarina dayanan Ortaçag Islâm toplumunu anlama ve açiklamada yetersiz kaldigini, hatali degerlendirmelere sebebiyet verdigini belirtiyor. Zira Ortaçag Islâm toplumunda siyasi ve sosyal gücü ellerinde tutanlar, devlet kurumu yahut tüzel kisilerden ziyade toplumun ileri gelen aileleriydi. Yazar; toplumda statü ve güç kazanmalari ve elde ettikleri bu gücü, kendi aileleri içinde nesilden nesile aktarmada benzer stratejileri kullanmalari açisindan Sam’in egitimli eliti ile askerleri arasinda ilginç paralellikler kuruyor. Chamberlain; Latin Bati, Çin ve Iç Asya’nin Çin nüfuzu altinda kalmis hanedanlarina iliskin elde ettigi verilerden hareketle, politik gücün o dönemdeki yapisini da analiz etmek suretiyle Ortadogu’daki durumu dönemin Ortaçag Avrasya’si baglaminda ele aliyor.