Mehmed Emin Yurdakul, Agaoglu Ahmet, Yusuf Razi Bel, Nazmi Ziya Güran, Çalli Ibrahim, Ömer Seyfeddin, Celâl Sâhir Erozan, Hamdullah Suphi Tanriöver, Ahmet Yekta Madran, MüfidRâtib, Ali Cânip Yöntem, Ibrahim AlâettinGövsa, Orhan Seyfi Orhon, Enis Behiç Koryürek, Hifzi Tevfik Gönensay, Hakki Süha Gezgin… 1915 Haziraninin sonlarina dogru, otuz kadar sair, yazar, ressam ve bestekâr Harbiye Nezareti Karargâh-i Umumi Istihbarat Subesi Müdürlügü’nden birer tezkere aldilar. Yazida, Çanakkale’de muharebe alanlarini gezerek duygu ve düsüncelerini anlatmalari isteniyordu. Davete olumlu cevap verenler, 11 Temmuz Pazar sabahi, kollarinda beyaz üzerine yesil defne dallari islenmis isaretler bulunan haki keten elbiselerini giymis, kabalaklarini baslarina geçirmis olarak Sirkeci Gari’nda bulustular, fakat Abdülhak Hâmid, Tevfik Fikret, Halit Ziya, Süleyman Nazif gibi ünlü isimleri aralarinda göremeyince büyük bir hayal kirikligi yasadilar. Omuzlardaki yük daha da agirlasmisti. Her birinden Ariburnu ve Seddülbahir cephelerini gezdikten sonra kendi sanatlarinin diliyle kahramanlik ve zafer nesideleri bekleniyordu. Fakat… Besir Ayvazoglu, bu heyecan verici geziyi ve sonuçlarini anlatiyor.