Kabul, konuyu “Felsefe yapma!” diye kestirip atabilmek büyük konfor. Felsefenin çetin sorulariyla cebellesmektense filozoflara fildisi kulelerde yasayan ve “kasiyacak bir sey olsun diye uyuz icat eden” gerçek hayattan kopuk muhteremler klisesiyle bakmak mümkün. Ama kliseler üstünden yasamak yerine kendi yolumuzu çizmek istiyorsak, “ne yapabilirim?” degil “ne yapmaliyim?” sorusunun cevabini ariyorsak yüzümüzü dönmemiz gereken yer felsefedir. Birakin hayattan kopuk olmayi, tam da hayatin özüne dair konusan sey felsefedir.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Felsefe Fikri, anlatim dilinden tasarimina kadar kolay anlasilabilir olmayi hedeflemis, okuru dolambaçli yollarda yalniz birakmayan ideal bir felseye giris kitabi. Her zaman felsefenin odaginda olmus bilgi, bilinç, kimlik, etik, hukuk ve estetik gibi kavramlar hakkindaki tartismalari; kavanozdaki beyin problemi, Platon’un magarasi, berber paradoksu, ünlü “düsünüyorum öyleyse varim” önermesi ve tutuklu ikilemi gibi keyifli ve zihin açici basliklar üzerinden okurla paylasiyor. Önyargilarini kirip adabiyla felsefe yapmak isteyen herkes için hayli faydali bir kitap.