Sosyal sermaye kavrami en temel hali ile bir toplumdaki bireyler arasi iliskilerin önemini vurgulamaktadir. Sosyal normlar, sosyal aglar ve güven üzerine insa edilen sosyal sermaye ekonomik kalkinmanin saglanmasinda yeni bir aktör olarak gün yüzüne çikmis bulunmaktadir. Ekonomik kalkinmanin açiklanmasinda ise insan kavrami ön plana çikmaktadir. Bu baglamda insanoglunun normlar, iliskiler, aglar ve baglantilar sürecini yansitan sosyal sermaye kavrami içinde bulundugumuz zaman diliminde önem ihtiva etmektedir.Sosyal sermaye, insanlar arasi güveni, birlik ve bütünlük duygusunu, uyum içinde yasayabilme potansiyelini kapsamaktadir. Toplumsal oldugu kadar ekonomik bir kavram olan sosyal sermaye; bürokrasi, yolsuzluk, isgücü piyasasi, bilgi, iktisadi krizler, yoksulluk, suç, yatirim ve demokrasi gibi konularda saglamis oldugu yarar ile ekonomik kalkinmanin gerçeklesmesinde kilit rol üstlenmektedir.Bu çalismanin amaci, sosyal sermaye ile ekonomik kalkinma arasindaki iliski çerçevesinde, sosyal sermayenin Avrupa Birligi ülkelerinin kalkinma düzeylerini etkilemede ne denli bir role sahip oldugunu ekonometrik bir analiz çerçevesinde ortaya koymaktir.