Iliskilerinin çalkantili baslangicindan sonra, Tessa ve Hardin isleri yoluna koymaya çalisir. Tessa, Hardin’in zalim olabilecegini bilse de kendisinden sakladiklari ve sarsici itirafiyla derin bir ikileme sürüklenmistir. Tessa’nin önünde bir hayat vardir; Hardin için erteledigi, görmezden geldigi, belki de vazgeçtigi… Bir tarafta sevdikleri ve kariyeri onu beklemektedir. Diger taraftaysa öfkeli, vurdumduymaz kisiligine ve hovarda görünüsüne ragmen delicesine âsik oldugu genç adam. Onun kollarinda geçirdigi tutku dolu gecelerden, bütün vücudunu titreten dokunuslarindan, doyumsuz öpücüklerinden sonra bu hiç kolay olmayacaktir. Tessa tutulmayan bir sözü daha kaldirabileceginden emin degilken gururunu hiçe sayip ona bir sans daha verebilecek midir?Telafisi çok güç bir hata yaptigini bilen Hardin’in ise savasmadan kaybetmeye niyeti yoktur. Peki, ask için degisebilecek midir? … hayat bir daha asla eskisi gibi olmayacak. Tessa’nin kaybedecek çok seyi var.Hardin’in ise hiçbir seyi…Tessa’dan baska. Beni sevdigini biliyordum; gerçekten sevdigini biliyordum. Bunu biliyordum. Peki, yaptigi bütün hatalara ve geçmiste isledigi bütün günahlara ragmen onu seviyor muydum? Mutluluk için, hayatinin geri kalanini yalniz geçirmemek için tek sansinin ben oldugumu söylemisti. Ne kadar agir bir ifadeydi. Ve ne kadar dogru bir ifadeydi. Kimse onu benim sevdigim gibi sevmeyecekti. Sevilmeyi hak etmedigi için degil, kimse onu benim gibi taniyamayacagi için. Peki hâlâ taniyor muydum? Karar veremiyordum ama onu, gerçek Hardin’i tanidigima inanmak istiyordum.