Nâzım Okulu, modern Türkçe edebiyatın sosyalist gerçekçi kanonunun oluştuğu okulun adı. Zor zamanlarda, zor koşullarda doğmuş bu eşsiz okulda nasıl çalınıyor modern edebiyatın devrimci mayası? Hocasıyla, öğrencisiyle, doğrudan demokrasisiyle benzeri olmayan bu okuldan Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Orhan Kemal gibi eşsiz anlatı ustaları nasıl çıkıyor? Öncüsü Nâzım Hikmet olan okulun yapısını, yaşantısını, yönelimini, olmayan ‘tüzük ve programını’nın olağan işleyişini; usta-çırak ilişkisinin, ortak değerler etrafında dostluk, yoldaşlık etmenin edebiyatımıza kattığı ışığı ortaya çıkarıyor Temizyürek.
Teleskoplu Destancı, Nâzım Okulu’nun hapishane dışındaki yaratıcılara uzanan etkisini Yaşar Kemal örneğinden işliyor. Yaşar Kemal’in varoluşunu; edebi rahim- doğum- yaratım koşullarının somut ve soyut uçlarını irdeliyor. Temizyürek, sözlü kültür ile yazılı kültür arasındaki dipsiz uçurumda kurulan Yaşar Kemal köprüsünün iki yakadaki karşıt gerçeğini, Homeros’tan Haydar Usta’ya kadar gelen o büyük zinciri, halkların yaratıcılarına miras devreder gibi destanı, anlatıyı devredişini, karşılaştırmalı örneklerle işliyor.